Bulova Accutron II

Bulova Accutron II birbirine zıt iki özelliğe sahiptir. Bunlardab biri saatin sahip olduğu modern teknolojiye rağmen birçok versiyonun retro saat modeli olmasıdır. Modeller ya tamamen efsanevi ilk nesil modele benzemektedir ya da ilk Accutron modelinin üretildiği dönemdeki saatlerin tasarım çizgilerini taşımaktadır. İkinci özellikse Accutron II modelinin sahip olduğu yeni teknolojiyle quartz saatlerin çok büyük bölümünü hassasiyet alanında geride bırakmasıdır. Accutron II yılda sadece 10 saniye sapmayla çalışırken, bu teknolojiye sahip olmayan quartz saatler ayda 10-15 saniye sapmayla çalışmaktadır.

Bulova, Accutron II modelinin yaklaşık bir düzine farklı varyasyonun üretmektedir. Açık kadranı koruyan mineral camdan elektronik mekanizmanın görülebildiği model oldukça ilgi çekicidir. Elektronik hareketlerin izlenmesine izin veren mineral cam kadrana sahip modeller oldukça dikkat çekicidir. Adım motorunun bakır makarası saat 10 ve 11 pozisyonları arasında açıkça görülmektedir. Rulman yatakları da rahatlıkla izlenebilmektedir. Bu tasarım 50 sene üretilen ilk Accutron Spaceview modelinde kullanılan görülebilir akort çatalı uygulamasına yapılan bir göndermedir.

Hafif tonneau şeklinde kasa ve daire şeklinde kadran 1960'lı yılların sonunda ve 1970'li yıllarda üretilen saatlere hâkim tasarımdır. Örneğin aynı dönemde üretilen Omega Seamaster Cosmic modelinin birçok varyasyonu da aynı şekilde tasarlanmıştır. Accutron II modelinin bu görünüme sahip aralarında kronografların da bulunduğu farklı varyasyonları üretilmektedir. Accutron II'nin diğer örnekleri klasik tasarımlıdır. Bu iddiasız modeller üç ibreye ve saat 6 pozisyonunda tarih göstergesine sahiptir. Saatin gözle görülebilen en önemli tasarım öğesi sıra dışı bir şekilde saat 4 pozisyonunda yer alan kurma tepesidir.

1960'lı yıllarda üretilen akort çatallı saati keşfettikten sonra Accutron II modeliyle mi tanıştınız? O zaman orijinal Spaceview-Accutron modeline en yakın saat olan, quartz mekanizması dışarıdan bakıldığında görülebilen örnekleri tercih etmelisiniz. Gümüş grisi rengindeki paslanmaz çelik kasalı model 96A155 referans numarasını taşımaktadır. Sarı altın kaplamalı modelin referans numarası 97A110, gül rengi altın kaplama modelin referans numarası 97A122'dir. Bu saatlerin yeni durumdaki örneklerinin fiyatı 200-300 Euro arasında değişmektedir.

Bulova Accutron Snorkel modelleri biraz daha yüksek fiyatla satılmaktadır. Bu saatlerin kullanılmamış örnekleri yaklaşık 300-400 Euro'dur. 200 metreye (20 bar) kadar su geçirmeyen saatler üstünde dakika skalası yer alan bezeliyle mükemmel bir dalış saatidir. Ancak Snorkel modelinde kullanılan bezel dalış saatlerinin genelinde kullanıldığı gibi döner bezel değildir. Bu modelde bezel mineral camın altına yerleştirilmiştir. Bezel ek bir kurma tepesiyle ayarlanmaktadır. 96B208 referans numarasını taşıyan modelin bezel halkasında ilk 20 dakika turuncu renktedir. Skalanın geri kalanına beyaz geri plan hâkimdir. Snorkel, Lobster modeliyle yakından akrabadır. Her iki model de oldukça büyük tonneau şeklinde kasalara ve ek bir kurma tepesiyle kullanılan bezele sahiptir. Güncel Lobster modelleri 100 metreye kadar su geçirmez. Dalış sporu yaparken Accutron II modelini kullanmak istiyorsanız, 200 metreye kadar su geçirmediği için Snorkel en doğru tercihtir.

Dakik çalışan ve ek özellikleri olmayan bir saat mi arıyorsunuz? O zaman 96B213 ve 96B214 referans numaralarını taşıyan Accutron II modellerini satın alabilirsiniz. Gümüş grisi rengindeki saat kasası 41 mm büyüklüğüyle tüm bileklerde taşınmaya uygundur. Saatte merkezi akrep, yelkovan ve saniye ibrelerinin yanı sıra tarih göstergesi de bulunmaktadır. Bu zarif saatin yeni örneklerinin fiyatı yaklaşık 400 Euro'dur.

Saniye ibresinin sonunda ve saat 12 pozisyonunda kullanılan akort çatalı motifi Accutron II'nin tasarımında dikkat çeken bir özelliktir. Bu motif aynı zamanda Bulova'nın şirket logosudur , ancak bu logo tüm modellerde kullanılmamaktadır.

1960 yılında satışa sunulan 214 referans numaralı ilk Accutron modeli "akort çatallı saat" adıyla da bilinmektedir. Saate bu adın takılmasının nedeni saate düzenli bir şekilde 360 Hz frekansındaki titreşimlerle elektrik enerjisi sağlayan akort çatalına benzeyen parçadır. Kol saatleri eskiden 2,5 Hz frekansla çalışmaktaydı. Saatin mekanizmasının titreşim sayısı hassasiyetle yakından bağlantılıdır. Üretildiği dönem için oldukça yüksek bir titreşim sayısıyla çalışan Accutron bir ayda sadece 1 dakikalık sapmayla yapmaktadır. Model aynı zamanda demiryolu sektöründe kullanım için gerekli sertifikayı alan ilk kol saatidir. NASA, Accutron'un mekanizmasını yüksek hassasiyeti nedeniyle 46 uzay uçuşunda gösterge panolarında kullanmıştır. Apollo 11 ekibi 1969 yılı yazında bir Accutron saatini Ay'da bırakmıştır . Bulova 1977 yılında Accutron üretimini durdurdu. 32.768 Hz frekansıyla çalışan ucuz quartz mekanizmalar bu yıllarda pazarı neredeyse tamamen ele geçirmişti.

Bulova 2010 yılında Precisionist modelini satışa sunduğunda Accutron'un yeniden üretilmeye başlanacağını da hissettirmişti. Bu modelde yenilikçi bir quartz teknolojisi olan üç köşeli quartz kristali kullanmaktadır. Bu teknikte normal quartz mekanizmaların frekansı sekize katlanarak 262.144 Hz'e çıkarılmıştır. Precisionist ayda sadece 0,8 saniye sapmayla çalışmaktadır. Bu, yılda yaklaşık 10 saniyelik bir sapmaya denk gelmektedir. Bulova bu sıradışı saat mekanizmasının kullanımını sadece Precisionist koleksiyonuyla sınırlı tutmak istemiyordu: Baselworld 2014 fuarında 262 kHz teknolojisini kullanan Accutron II modeli Bulova tarafından tanıtıldı.